CARLOS' UN SAKARYA MACERALARI
CARLOS’ UN SAKARYA MACERALARI
Carlos ile iki kerecik gittik Sakarya’ ya, ama ikisi de
unutulmaz oldu benim için. İlk gidişimiz güneşli, güzel bir mayıs günündeydi.
Bu gidişimizi macera kılan neydi peki? Yılan gördük. Evet, YILAN GÖRDÜK! Hele
yılanla oynamak isteyen yol arkadaşımız yok muydu? Ben söz konusu arkadaşı
tuttum kolundan çıkardım ormandan, ama size tavsiyem, bırakın oynasın. Çünkü
ikinci gidişinizde aynı arkadaş, sağanak yağmura yakalandığınızda, yılanların
yağmurda çıkacağını söyleyerek sizi korkutabilir.
Neyse, ikinci gezimizdeki asıl önemli olan sağanak yağmurdu.
Çünkü bildiğiniz gibi Carlos ıslanmayı sevmiyor. Otobüs Sakarya il
sınırlarından geçtikten sonra, ben kontrol etmeye çalıştığım bir dehşet
duygusuyla ıslak yola ve gökyüzündeki kara bulutlara baktım. O an orrtada
yağmur yoktu ama belli ki yağmur yağmış ve daha sonra da yağma olasılığı
mevcut. Benim yanımda ne yağmurluk var, ne şemsiye var; hırka bile yok.
Giymişim tiril tiril bir bluz. Ne yapsam ne yapsam diye beynimi zorluyorum.
Otogara gidince bütün garı dolaştım, şemsiye satan kimse yok. Alışmışız tabi
İstanbul’da yağmur damlası yere düşer düşmez ortaya çıkan şemsiye satıcılarına.
Kitapçı amca, birisinin unuttuğunu söyleyerek bana elindeki şemsiyeyi verdi,
bana da bir yere bağış yapmamı söyledi. Elimde şemsiyemle kendimi daha bir
güvende hissettim. Hava da açtı, yağmur yoktu. Öğleden sonra hava iyice
kapamaya başladı, kara bulutlar geri döndü. Ve sonunda, sağanak yağmur başladı.
Rüzgardan şemsiye ters döndü bir an ama düzeltmeyi başardık Carlos ıslanmadan.
Carlos ıslanmadı ama benim üstüm ıslandı, şemsiyenin altına girmeyen kahraman
arkadaşımız ise sırılsıklam oldu. Kapalı bir alana ulaşmayı başardık,
sonracığıma kendimizi otogara attık. Kapalı alana ulaşınca Carlos’ u çıkarıp
saklama kutusuna koymuştum, ne olur ne olmaz diye, neyse ki otogarın içine
girene kadar da ıslanmadı kafam. Carlos’ u güvenli ve kuru kafama geri taktım.
Buradan ne anlamanız gerekiyor? Şunları:
* Carlos ıslanmamalı!
* Saçlarım ıslanmamalı, ıslandıysa da ıslak saça Carlos
temas etmemeli
* Yaz kış şemsiye, yağmurluk, şal vs olmadan dışarı
çıkmamalı
Şimdi ufacık sırt çantamda yağmurluğum ve şemsiyemle
geziyorum. Bir Marmarisli olarak hiç sevmiyorum bunu ama öncelik Carlos.
Şemsiyeyi kitapçı amcaya geri verdim bu arada. İhtiyacı olur diye düşündüm.
Yorumlar
Yorum Gönder