YAŞAYAN KADINLAR 5: ATÖLYE ARBOR
Kendi yolunu çizen kadın. Atölye Arbor’un yolculuğunu
anlatır mısın bize?
***
Selam Berna,
Geçtiğimiz hafta Atölye Arbor için zaman ayırmam
gerektiğini düşünürken böylesi bir soruyu sormanı bir iz, bir işaret kabul
ettim kendimce. Buna sebep olduğun için teşekkür ediyorum.
“Kendi yolunu çizen kadın” diye bahsetmişsin,
okuduğumda önce derin bi tebessüm kapladı yüzümü, daha sonra yerini derin
düşüncelere bıraktı.
Kendime
şunları söylerim her zaman;
Eğer yanlış kapıdan girersen hep yanlış yollara çıkar
yolun, eğer doğru kapıdan girersen, yanlış yola da girsen bir tek geri adımla
doğru yolu bulursun. Hislerim de bana doğru kapıyı bulmam konusunda daima
yardım ediyor şükürler olsun.
Bu yolda
inandığım gibi yaşamak ve bunu yansıtmak adına bütün çabam.
Erkeğin
gücü, kadının ise estetiği temsil ettiğine inananlardanım ve ikisi
birleştiğinde ortaya muazzam işler, eserler çıkıyor.
Atölye Arbor’un hikayesi de böyle başladı diyebilirim.
Hayat arkadaşım
oldukça yetenekli biri. O’nu tanıdığım günden bu yana, her gün yeni bir
becerisine tanık oluyor, yetenekleri karşısında hayranlığımı gizleyemiyorum.
Yeni
tanıştığımız dönemlerde benim için küçük bi uçak yapmıştı, hâlâ saklıyorum,
ilkler hep çok daha kıymetli olur bilirsin. Sonrasında her gün giderek daha
güzel parçalar kesmeye başladı. Bunların içinde en sevdiklerimden biri de
kızımız doğmadan evvel onun için yaptığı minyatür beşik oldu.
Ve gün geldi
bahçemizin o güzel papatyası açtı. Annelik bana çok şey öğretti, öğretmeye de
devam ediyor. Anne olduktan sonra hayal gücüm çocuklar üzerinde daha da
gelişti. Dünya’ya çocukların gözünden bakmaya başladım. Bi gün bişey yapmalı
dedik ve birlikte oturduk masa başına. Kerim ahşap parçalarına şekil veriyor,
ben ise onu renklendirerek güzel ve neşeli parçalar haline getiriyordum. Bunu
yapmak zaman alıyordu çünkü her biri tamamen ellerimizden çıkıyordu.
Küçücük parçalar bizim için kocaman mutluluğa dönüştü.
Birlikte bir şeyler başarmanın hazzına varmıştık. Çevremizden olumlu ve güzel
yorumlar almak da bize motivasyon sağladı. Yemekler yeniyor, bebek uyutuluyor
ve masa başına oturuluyordu heyecanla.. Sonrasında ise bir hesap açmaya ve
isminin latince ağaç anlamına gelen Arbor olmasına karar verdik. Atölye
Arbor’un hikayesi işte böyle başladı.
Gün
geçtikçe bizim bahçenin papatyası büyüdü, daha fazla zaman ayırmamız ve
özveride bulunmamız gerekti. Bu sebeple atölye de, biz de, nadasa çekilmiş bir
tarla gibi beklemekteyiz.
Her gün
aklıma düşüyor, içim bir cız etmiyor değil. Emeklerimiz, hayallerimiz, yapmak
istediğimiz ne varsa; sanki hepsi bir araya gelmiş bana küskün bakıyorlar.
Senin sorun
ile bize ilham ve güç verdi diyebilirim cânım Berna. Belki zor olacak, belki
ağır ilerleyecek ama yeniden üretmeye başlayacağız evelAllah :)
Aklımda yepyeni ışıl ışıl gerçekleştirilmeyi bekleyen
fikirler var. Kızımız da biraz büyüdü,
eminim çok katkısı olacak bize.
Bizi tazelediğin için çok teşekkür ediyor, o güzel
yüreğinden öpüyorum.
Kucak dolusu
sevgiler..
-Faden
Yorumlar
Yorum Gönder