Keşke
“… sevdiklerimin
bedenini benden uzağa götürüyor. Bazılarını dokunamayacağım kadar uzağa”. Bu
ifadeleri kullanmışım ekürime yazdığım mektupta. Zamanın neler götürdüğü ve
getirdiği üzerine konuşuyorduk. Alıntıladığım cümlem de götürdüklerinden.
Dokunamayacağım kadar uzağa götürdüğü, dedem ve ananem. Özellikle ananem benim
için gerçek bir şok oldu, ondan sonra ölüm üzerine çokça düşünmeye başladım. Bir
çocukluk anımı anlatmak istiyorum.
Kuzenim ve bana sevdiğimiz için hamburger yapıp
ekmeğin içine bahçeden topladığı domateslerden de koymuştu ananem. Akşamın geç
bir vaktiydi. O saatte sevdiğimiz bir şeyi yiyebilmek bizi mutlu etmişti ve o
yasak olanı delme hissi nedeniyle heyecanlıydık. Ananem bize nasihat vermeye,
hayata yönelik sözler söylemeye başlamıştı. Onun için, bize bunları anlatmak,
onun açısından bir hazırlıktı belli ki, bizi mutlu edecek yemeği hazırlaması da
bunu tasdikliyordu. Kuzenimle birbirimize baktık, sonra yemeğimize devam ettik,
bir yandan da ananemizi dinleyip arada sözlerine kısa cevaplar veriyorduk. O
kısacık bakışmamızdaki telepatik iletişimde bu konuşmayı, yaşlı bir kadının
duygusallaşması olarak etiketlendirip yemeğimize devam etmeye karar vermiştik.
Ama, içimize ince bir hüzün ve korku sızmıştı. Çocuk aklı, hissettiğim o ince
sızıyı anlamlandıramamıştım ama şimdi dönüp geriye baktığım zaman, hissettiğim
şeyin kaybetme korkusu olduğunu anlıyorum. Nasıl yani, sevdiklerimiz hep
bizimle olmayacak mı? Ölecekler mi? Sonra, yine çocukluk aklı, o güne daha
çoook var diye kuzenimle kendimizi teselli etmeye çalıştığımızı hatırlıyorum.
Hoş, aynı akla yetişkinlikte de devam ettim ben.
Dedemde hazırlıklıydım, zor bir kaza sonrasında çok mücadele etti, ama
belliydi, zor bir yolculuktu onunki. Ama ananemde nasıl başardıysam, ilerlemiş
bir hastalıktan kurtulacağına inandırdım kendimi, iyileşecekti o. Sanırım
burada asıl nokta, veda edebilmek. Dedemi gördüm, elini tuttum, onunla
konuştum. Veda etme fırsatım oldu. Ananemle son konuşmam, annemin görüntülü
araması sayesinde olmuştu. Ama ben bunun son konuşmamız olduğunu bilmiyordum.
Keşke bilseydim.
Yorumlar
Yorum Gönder