Kimim ben?

Nasıl anlayacağım kim olduğumu? İyi miyim, kötü müyüm? Dürüst müyüm, yalancı mıyım? Bencil miyim, fedakar mıyım? Özgüvenli miyim, ezik miyim? Dürüst müyüm, sahtekarın teki miyim? Saygıdeğer birisi miyim, şahsına yönelik söylenebilecek her kötü söze layık biri miyim? Kendi ayakları üzerinde durabilen biri miyim, ‘sahipsiz’ olduğum için başına her şey gelebilecek biri miyim? İçinizde bilirsiniz, hissedersiniz. Korkularınızın, önyargılarınızın, eksikliklerinizin ötesinde özünüz vardır. Hani bir söz vardır, “Bir ben vardır, benden içeri” dedikleri. O hesap. Peki ama, insanların ayna olduğu nokta ile kendi benliklerindeki karanlığı sende gördükleri nokta nasıl ayırt edilir? Hangi filmde izlediğimi hatırlamadığım bir sahne var. Karakter aynalarla dolu bir odaya girer. Kendi yüzü ile karşılaşır. Ama binlerce yüzü. Öyle hissediyorum şu an. Ve çıkış yolunu bulamıyorum. Ama önce beni düşünen, bana inanan insanların hatırına, sonra da kendi özüme sadakat duymanın hatırına (ya da duymaya çalışmanın) bulacağım o yolu. O karanlık çukurdan çıkayım diye bana atılan halatlara tırmanacak gücü bulacağım. Özüme, Vahşi Kadın’a döneceğim. 

Aynalara bakınca farklı yüzlerimle karşılaşıyorum. Şöyle:

• Sert olma uğruna dürüst olan birisin. 

• Bencilsin. Ve olduğun bu insanla gururlanıyorsun. 

• İyi birisiymiş gibi davranıyorsun. Yalancının tekisin. 

• Sana söylenecek her şeyi hak ediyorsun. Git şimdi buradan. 

• İçindeki gücü fark et. İstediğin her şeyi başarabilirsin. 

• Sadece okuduğu kitaplarla derinliğini gösteren birisin. 

• Aldığın karara imreniyorum, çok şanslısın. 

• Seni tanımayı istiyorum. 

• Tanımaya değer biri değilsin sen. 

• Özgürsün. 

Ve daha niceleri. İnsanların gördüklerini söyledikleri, dile getirdikleri yüzlerimden hangisi gerçek? Onların gördükleri gibi biri miyim? Değil miyim? İnsanlar, görmek istediklerini görüyorlarsa, gördükleri yüzüm de ne istediklerine göre değişiyor mu? 

“İnsan, tutunamıyor insana” demiş ya şair, katılmıyorum. Tüm bu karanlığa rağmen, insan tutunabilir insana. Ama kendi özüne, benliğine. Dikkat edin, size yansıtılan karanlığı benliğiniz sanıp ona tutunmayın.