CARLOS VE ARAS KARGO TECRÜBESİ


Uzun bir aradan sonra Carlos ile ilgili bir yazı ile karşınızdayım. Gönül isterdi ki olumlu şeylerden bahsedelim, ama sizinle paylaşmak istediğim üzücü bir olay yaşadık Carlos ve ben.
Yüksek lisans için Gaziantep’e taşındım, belki hatırlarsınız. İlk dönemi başarıyla tamamladım, ikinci döneme başladım. Haliyle yeni derslerimiz başladı, almamız gereken yeni kitaplarımızın listesi şekillendi çalışacağımız konular bağlamında. Öğrencilik halinden anlarsınız, almam gereken çok sayıda kitabı farklı internet sitelerinden sipariş ettim. Haliyle farklı kargo şirketlerinden kargolarımın geldiği bir süreç yaşadım. PTT kargo, kapıya geldiği zaman geri dönmesin diye numaramı yazdığım bir not yapıştırdım dış kapıdaki daire zilimin yanına. Meğersem Aras kargodan da gönderim gelmiş aynı gün. Şahsi numaradan adreste bulunmadığım için gönderimin teslim edilemediğine dair bir mesaj aldım. Birkaç aramam reddedildi, durumu açıklayan mesaj attıktan sonra tekrar aradım, telefon açıldı. Panikle durumu açıklamaya çalıştım; evde olduğumu, işitme engelim nedeniyle kapı zilimi duyamadığım anlatmaya çalışırken, karşı taraf “ İşitme engellisiniz ama telefonda konuşuyorsunuz” diyerek telefonu kapattı. Böyle bir cümleden sonra inanın kendime dönüp sordum: “ Berna gerçekten doğru mu duydun?” Keşke duymasam dediğim durumlardan biriydi maalesef. Ne duyduğumu biliyordum. Hazırlanıp evden çıktım. Karataş şubesine gittim. Masada oturan beyefendinin yanına gittim, “ Şube sorumlusu siz misiniz?” diye sordum. Evet yanıtını alınca, engelli kimliğimi ve Carlos’un kimliklerini çıkardım. Yaşadığım durumu anlattım. Şube sorumlusunun yüzünde gördüğüm ifadeyi kuryenin yüzünde de görmek isterdim. Maalesef, şube sorumlusu kuryeyi çağırdığı zaman meydan okuyan ifadeyle “ Evet benle konuştunuz” diyerek konuşmaya başladı. Tek taraflı diyaloğu şube sorumlusu tarafından kesildi, “ Hanfendiden özür dile” dedi. “ Ben öyle bir şey demedim ama özür dilerim” şeklinde bir özür dilenince, bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Sosyal medyada yaşadığım durumu kısaca açıklayan bir gönderi paylaştığımda, beklemediğim kadar çok etkileşim aldım. Ülkenin ve dünyanın farklı yerlerinden güzel insanlar duygularını paylaştılar, yanımda olduklarını hissettirmeye çalıştılar. İstanbul’da yaşarken de Feshane şubesi ile birçok bu tarz olumsuz tecrübeler yaşamıştım, ama çevremle paylaşmamıştım. İnanılmama korkusu belki de, bilmiyorum. Ama son yaşadığım tecrübe tabiri caizse bardağı taşıran damla oldu. Yanlış anlaşılma riski, acındırma olarak algılanması korkuma rağmen durumu paylaştım. İyi ki de paylaşmışım. Benim gibi implantlı arkadaşlarımın da telefon konuşurken benzer deneyimler yaşadıklarını öğrenmek, çok kıymetli oldu, genel olarak tüm bu etkileşim, bana yalnız olmadığımı hissettirdi.
Sosyal medyada etkileşim alan bu durum sonucunda, Aras kargo genel merkezinden beni aradılar. Yaşadığım bu kötü durum için özür dilediler, Feshane şubesi ile yaşadığım durumlardan da bahsettim, görüşlerimin çok değerli olduğunu ifade ettiler. Yasal olarak elimden geldiğince şikayet etmeye çalışıyorum yine de. Çünkü, maalesef, zordan anlayan bir toplum haline geldik. Arama yapılan telefon şahsi numara değil de şirkete ait bir numara olsa anında dava açardım. Ama söz konusu şahsı işinden etmekle sonuçlanacak bir dava benim işime yaramayacak inanın. Ben daha büyük “hesaplar” peşindeyim. Ulaşabildiğim kadar insana ulaşmak, işitme engeli ve sağırlık konusunda toplum bilincini yükseltmek, farkındalığı arttırmak istiyorum. İnsanlar samimi bir şekilde ilgi duyup anlamaya çalıştıkça, bilgi kaynakları zenginleştikçe bir şeyler değişecek çünkü. Daha çok ve kaliteli bilgi, daha sağlam mücadele demektir.
“ Kurtlarla koşan” kadınlar olmasa bu noktada olur muydum bilmiyorum. Ameliyat hazırlık sürecinde, ameliyat masasına yatarken yalnız oluyorsunuz. Rehabilitasyon sürecinde yalnız oluyorsunuz. Yolunuzda ilerlerken çevrenizdeki insanlar bir noktaya kadar yanınızda olabilir çünkü. Yolu yürümesi gereken sadece sizsiniz, bir başkası sizin adınıza yürüyemez. Şanslıyım ki güçlü eller hissetim omzumda. “ Kendine acıma, kendini geliştir, mücadele et, aklına güven” diyen eller. Ben de öyle yapıyorum. Akademik okumalarımı yapıyorum, elimden geldiğince yeterli niteliğe sahip makaleler yazmaya çalışıyorum. Arkasında durabileceğim, zekamla ortaya koyduğum çalışmalar oluşturmak için mücadele ediyorum. Antep’e gelmek verdiğim en doğru kararlardan biri. Bu mücadelemde tüm güçleriyle arkamda duran değerli hocalarımı hayatıma katan bir süreç içerisine girdim bu sayede. Deşifre yapmam gereken alımlama çalışmasında “ Sen deşifre yapma, sadece ses kayıtlarını bana gönder, bir de çalışmana ilişkin rapor yaz” diyen hocam, “ kurtlarla koşan” kadınlardan. ( Bir başka makalem için aldığım ses kayıtlarını yoğun iş temposuna rağmen deşifre eden can dostum, erkek olsan da seni de sürüden kabul edeceğim.)
“ İyi insanlar iyi ki varlar” diyerek yazımı noktalamak istiyorum. Mücadelemde beni yalnız bırakmadığınız, desteklediğiniz için teşekkür ederim.

Yorumlar

Popüler Yayınlar