CARLOS VE BEN

                                                        CARLOS VE BEN
Uzun zamandır kendimi cesaretlendirmeye çalışıyorum Carlos hakkında bir yazı yazmak için. Pek çok insan da cesaretlendirmeye çalıştı beni. Öğrenciyken kaldığım yurttaki psikolog, bir etkinlikte birlikte çalıştığım kıymetli bir insan, eski hocalarım, daha birçok kimse… Ama bana asıl enerjiyi veren Simge oldu. “ Seni Carlos ile tanıştırayım” dediğim zaman “ Memnun oldum Carlos” dedi. Böylesi bir benimsenme ile karşılaşmamıştık hiç. Bu noktada size Carlos’ un kim olduğunu açıklasam iyi olur. Carlos, benim koklear implantım. Yani Carlos bir kişi değil, ‘ bir şey’ .
Simge benim durumumu bildiği için doğal bir tepki verdi belki de, bilmiyorum, ama insanın kabullenilme isteğine bir de koklear implantın kabullenilmesi isteği de eklenince durum azıcık karışabiliyor.
Bu yazının açıklayıcı bir niteliği olsun istiyorum, o yüzden kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak size koklear implantın ne olduğunu anlatayım ilk önce. Kulak ağrılarım ve çınlamalardan şikayetlerim artınca bana doktor yolu gözüktü. Doktorum, koklear implanttan başka bir çözüm yolu olmadığını söyledi. Koklear implant, işitme cihazından fayda sağlanılmayacak bir noktaya gelindiyse takılır. Yani işitme kaybı çok ilerlemiştir, %80-90’ lara kadar. En azından benim durumumda böyleydi. Kaybım çok ilerlemişti. İşitme cihazından farkını şu şekilde özetleyebiliriz:
* Koklear implant iki parçadan oluşur, iç parçanın ameliyatla yerleştirilmesi gerekir.
* Koklear implant oldukça maliyetlidir, devlet sadece bir kulağı karşılamaktadır.
* Bence en önemli fark: İşitme cihazı doğal sesi yükseltir sadece, ama koklear implantla sesi mekanik duyarsınız.
Mekanik algılama olayı ilk başta kafamı karıştırmıştı. Çünkü bir kulak az da olsa doğal duyuyor, diğer kulak mekanik duyuyor ve ben salak gibi hissediyorum kendimi, boş bakışlar atıyorum etrafa bazen. İnsanların anlayışsızlığı ve bilgisizliği nedeniyle yorulduğum da oldu. Çokbilmiş bir tanıdığıma mekanik duyma olayını açıklamaya çalışırken “ Senin duyduğun gibi gelmiyor bana ses” demiştim. Sen misin diyen? “ Sen benim nasıl duyduğumu nerden biliyorsun? “demişti. Belki takılacak bir şey değildir, ama ben sinirlenmiştim. Tamamen sağlıklı duyabildiğim zamanlar da vardı, işitme kaybının ilerlemesiyle kaba sesleri duyabilmeye ve ince sesleri duyamamaya ve duyduklarımı da anlamamaya başladım. Ameliyat olduktan sonra da sağ kulağım dış parça takılıncaya kadar hiç duymadı. Bir ay boyunca sessiz bir dünyada yaşadım. %10 duyan sol kulağım o aşamada duymamakla eşdeğerdi benim için.
İnsanlara implantın ne olduğunu açıklamaya çalışmak bazen yorucu oldu benim için, itiraf ediyorum. Ve bazen istemeden de olsa sinirlendim, insanların implantın ne olduğunu bilmemesine. İşitme engelli bir arkadaşımın implant hakkında söylediği kötüleyici sözler beni hatırladıkça üzer. Çünkü implant taktırdığımı öğrendikten sonra sarf etmişti o sözleri. Geri dönülmeyecek noktadayım zaten. İşitme cihazını çıkartırsın, ama implantta vazgeçme şansın yok. Ömür boyu takman gerekir. Şöyle bir durum olabilir, implantı çıkartıp yerine işitme cihazı takabilirsin ama ömür boyu çalışsan bile cihaz implant kadar fayda sağlayamaz.
Koklear implant takıldıktan sonra özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine gidilmesi gerekir. Bir sonraki yazımda size gittiğim kurumdaki dünyalar tatlısı hocalarımdan ve eğitim sürecimden bahsetmek istiyorum.

Bir tavsiyeyle yazımı bitirmek istiyorum: Kulaklarınız çınlıyorsa biri sizi anmıyor, doktora gitme vaktiniz gelmiş. Carlos ve ben size görüşürüz diyoruz, kendinize iyi bakın! 

Yorumlar

Popüler Yayınlar