Teşekkür...

Sevgili eküri,
Nasılsın, iyi misin? Ben çok iyiyim, buralar çok güzel. Mektup girişi yapmak istedim, mazur gör bu deliyi. İyi nedir bilmiyorum ama bana göre iyi, bildiğim tek şeyi yapmaya devam etmek: mücadele etmek. Ne olursa olsun pes etmemek; pes etmek istesen bile, yorgunluktan, umutsuzluktan kim olduğunu, ne yapmak istediğini bilmesen bile. Anlamı ve gerçeği gözden kaybetsen bile.
Hakikatı arayarak geçirdiğim bir ömür sonrası akıllanmış olduğumu sanarsın değil mi? İnsan doğası gereği unutkan bir varlık, ya da benim hafızam zorlanıyor artık. Bazı şeyleri unutuyorum, belki de unutmak dememeli ne dersin? Çok sevdiğim bir ablamın dediği gibi insan değişiyor, bilinci değişiyor, aklı değişiyor. Farklı bir bilinçle bildiğimiz şeyleri öğrenince insan bir bocalıyor tabi.
Normal insanlara göre karmaşık ve garip konuştum galiba. Bilemeyeceğim. Uzun zamandır etmek istediğim bir teşekkür var, o yüzden bu mektubu yazmak istedim. Konuya geleyim o yüzden. Ama ilk fırsatta kafamdaki yazıları gerçeğe dökeceğim.
İlk önce deli kızıma teşekkür etmek istiyorum. Ameliyat olacağımı öğrendiği andan itibaren yanımdan hiç ayrılmayan kızım, kız kardeşim, her şeyim. Narkoz etkisiyle kendi başıma oturamazken bile beni tuvalete taşıdı, yedirdi, içirdi, tüm nazımı çekti. Onun bu kadar güçlü olduğunu görmek nasıl gurur verici bir şey… Ve kendini onun yanında aciz hissetmemek… İnsan biriktirmek lazımmış, büyükler haklıymış.
Benim tez canlı, çılgın annem… Sakin limanım, babam… Uzaklardaki iki kızım … İstanbul’daki annem … Bana İstanbul’da bir yuva sunan güzel saçlı dostum ve mütevazi annesi … Ellerinde çiçeklerle çıkıp gelen Bro’ m… Yüzüm gülsün diye sevdiğim çiçekleri kapıp kar altında Anadolu Yakası’ndan erkenden gelen güzel kız, can dostum ve ruh ikizim…  Elmalı kurabiye yapıp hastaneye koşan güzel yürekli arkadaşım… Daha nice nice dostlarım… Gelen, gelemese de arayan, mesaj atan, dostlarla irtibatı koparmayıp benden haber almaya çalışan iyi insanlar, güzel insanlar…
Ve sen… Eküri oldun bana, anne oldun, kardeş oldun, evlat oldun. Anaç yapımı kabullenmen ne kadar anlamlı benim için, annelik konusundaki hislerini bilirken… Hatırlar mısın bilmiyorum ama, bana “ Bu süreçte bu kadar güçlü durabildiğin için gıpta ettim sana” tarzında bir cümle sarf etmiştin. Uzun bir yoldu, çok zordu benim için. Kendi başıma hem gazete, hem okul, hem hastaneye git gel koklear implant süreci için… Ameliyat öncesi, sırası ve sonrası… Çok uzun ve engebeli bir yol… Bu süreçte verdiğim mücadelenin fark edilmesi ve bu şekilde takdir edilmesi ne kadar anlamlıydı benim için bilemezsin.
Mücadele halen bitmedi, rehabilitasyon süreci var, dinleme ve anlama, konuşma çalışmaları… Ama ben yolumdan pişman değilim, ben “ ben “ olamazdım yoksa. Kendini anlama ve gerçekleştirme hiçbir zaman bitmeyecek bir şeydir, yolumda bana destek olan insanlara minnettarım.

İyi ki varsınız güzel insanlar, sizleri çok seviyorum. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar